Kimler hatta?
Toplam 17 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 17 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 268 kişi 11/8/2017, 00:45 tarihinde online oldu.
Hatta olan üyelerle yazışmak için
Önce Alanyurt sitesine isminizle giriş yapmanız gerekiyor Chat Box sayfada kolonunun en sağında en üstte giriş yap butonuna tıklayın altta mesaj yazan yere mesaj yazıp enter a tıklayınŞİFRESİNİ UNUTANLAR
kullanıcı adı: küçük harflerle adınız bir boşluk soyadınız
şifreniz......: bitişik olarak adınız soyadınız olacaktır
giriş yaptıktan sonra şifrenizi değiştirebilirsinizEn son konular
KÖYÜMÜZÜ DÜNYA GÖRSÜN İSTERMİSİNİZ
köyümüzün google earth ta tanıtımı için resimler koyduk tıkladıkça önemi artacak uydu fotoğrafı netleşecektirAVATAR gönderdiğiniz mesajın yanında çıkacak resminizdir
kişi bilgilerine girip avatarınızı değiştirebilirsiniz
AVATARINIZA RESMİNİZİ KORSANIZ TANIMAYANLARDA TANIRBaşörtüsü Madurlarına Armağan‏
4 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Başörtüsü Madurlarına Armağan‏
Kızım ZEYNEB ve ZEYNEBlere
Bir hastane koridorunda
Adını soramadım bir kızla tanıştım.
Bu çocuk sizin mi? diye geldi yanıma
Saçlarını okşayıp kızımın
Çok güzelmiş; lütfen kızınıza hayaller kurmayın
Ne olur, kurdu iseniz de anlatmayın dedi,/oturdu yanıma
Ben hiç evlenmedim, biliyor musunuz? Neden dedi?
Yok der gibi kafa mı salladım.
Başınızı ağrıtmıyorum değil mi dedi?
Kızımın saçlarını okşuyordu elleri…
Tereddütle yok dedim./Estağfurullah.
“Ailemin tek çocuğu idim.
Öyle nazlanmıştım ki bilemezsiniz.
Sahi; sizin başka çocuğunuz var mı? Dedi ekledi.
Evet, iki oğlum var dedim.
Oh, oh iyi dedi/ gözleri ile kızımı seviyordu, sessizce
Ailem biraz dindardı…
İnancımla yaşamam ve okumam tek hayalleri idi
İki hayallerini de aynı yıl verdim onlara
Üniversite ikinci sınıfta ara tatilde evime tesettürle gittim.
Babam, beni görünce sevinçten kendin geçti,
Annem biliyordum kızım, çok dua ettim sana dedi.
Öyle sevinmişlerdi ki! Önceden bilse idim;
O mutluluğu vereceğimi? Çoktan seçerdim tesettürü.
Onun üzerine; kendim için tercih ettim diyemedim. Anneme.
Ne tartışmalarla tercih etmiştim oysa
Söyleyemedim anneme!
Çünkü: bana ait iki hayallerini de ellerine vermiştim.
Her şey ben tatilden döndükten sonra değişti.
Önce beni en çok seven meslek hocam dışladı.
Her fırsatta çok çirkinleştiğimi söyledi, Annem geldi hep aklıma.
Gericiliği niçin tercih ettiğimi sordu durdu!
En çokta beni, Ailen mi baskı yaptı kızım? Diye
Başımı okşaması incitti.
Her geçen gün çirkinleşti dünyamda.
Başka baskılarda gördüm.
Her gün ağlıyordum…
Deli kız, şımarık kız gitmiş,
Ağlayan ve sorgulayan bir kız gelmişti dünyaya
Yaz tatilimi anneme; anne beni bu halimle fazla sevme diye geçirdim.
Sen benim parçamsın kızım! Diyordu.
Bilmiyordu ki! Onların hayalleri,
Benim inançlarımla çarmıha gerilmişti. Sinsice
Bir üst sınıfa geçmenin heyecanı ile gittim okuluma.
Bir görevli! Bacı bizi zor durma sokmayın ne olur.
Diye: kovuyordu! Beni okulumdan, başı önüne eğilmiş bir şekilde.
Bura benim okulum! Ondört yılımı verdim. Ne hakla, ne hakla hı…
Beni ne hakla kovuyorsunuz? Diyemedim. İlk seferinde.
Öyle zoruma gitmişti ki! Saatlerce kapıda otura kaldım.
Babamın okul hayalleri hücum etti üzerime.
Ağladım saatlerce… Bavulumu toplayıp, terminale kadar
Hayalleri ile inancımı savaştırdım. Ailemin ve benim.
Durdum! İçimden, savaşmalısın.
Bu ülke senin dedim. Zaman senin dedim.
Çok acı çektim. Çok acı abi dedi ve sustu…”
— Ben gerisini biliyordum. Ama kulaklarımı ona sunmuştum.-
Parmaklarına dolayıp kızımın saçlarını,
Usuldan bırakıyordu, yukarı kaldırıp parmaklarını.
İçini çekti derinden: “benimle aynı kaderi paylaşan yeni kızlar tanıdım.
Okul kampusunda buluşup, beraber tepki veriyorduk.
Beraber ağlıyorduk. Ortak hayallere, aynı kaderde!
Artık, utanarak bizi kovan görevliler bile sertleşmişti.
Babam bir gün telefonda; yaramaz bir şeyler yok değil mi? kızım diyordu.
Bende yok babacığım derken. Babam; kızım sen her şeyin iyisini bilirsin diyordu.
Beni akşam televizyonda görmüşler oysa. Oturma eyleminde.
İkimizde saklamıştık haftalarca olan biteni birbirimizden.
İki hayalinin birinden, vaz geç baba diyemiyordum.
Zaten telefonda, sen her şeyin iyisini bilirsin demişti.
Dönem sonuna doğru yirmi kız okuldan atılmıştık.
Babama diyemedim. Yaz tatili bitene kadar.
Kızım bir yıl sonra doktor olacak, diye duyurmuştu fabrikada.
Tekrar okula müracaatlar, mahkeme falan olmadı bir türlü.
Çarmıha gerili hayaller ezdi beni!
Bir arkadaşından öğrenmiş babam, okuldan atıldığımı.
Annemde mahallede çıkan laftan sözden anlamış
Disiplinsizlikten okuldan atıldı deniliyormuş.
Hayallerine sahip çıkar gibi, sahip çıktılar bana.
Çarmıha gerili hayaller ezdi oysa beni.
Aynı sınıfta bir arkadaş, evlenmek istedi benimle.
Bense bir kızım olur diye korktum, evlilikten.
Ya kızım olursa.
Selam olsun inanci ile hayatini kuranlara
ve Rabbine itaati rehber edinenlere...
Bir hastane koridorunda
Adını soramadım bir kızla tanıştım.
Bu çocuk sizin mi? diye geldi yanıma
Saçlarını okşayıp kızımın
Çok güzelmiş; lütfen kızınıza hayaller kurmayın
Ne olur, kurdu iseniz de anlatmayın dedi,/oturdu yanıma
Ben hiç evlenmedim, biliyor musunuz? Neden dedi?
Yok der gibi kafa mı salladım.
Başınızı ağrıtmıyorum değil mi dedi?
Kızımın saçlarını okşuyordu elleri…
Tereddütle yok dedim./Estağfurullah.
“Ailemin tek çocuğu idim.
Öyle nazlanmıştım ki bilemezsiniz.
Sahi; sizin başka çocuğunuz var mı? Dedi ekledi.
Evet, iki oğlum var dedim.
Oh, oh iyi dedi/ gözleri ile kızımı seviyordu, sessizce
Ailem biraz dindardı…
İnancımla yaşamam ve okumam tek hayalleri idi
İki hayallerini de aynı yıl verdim onlara
Üniversite ikinci sınıfta ara tatilde evime tesettürle gittim.
Babam, beni görünce sevinçten kendin geçti,
Annem biliyordum kızım, çok dua ettim sana dedi.
Öyle sevinmişlerdi ki! Önceden bilse idim;
O mutluluğu vereceğimi? Çoktan seçerdim tesettürü.
Onun üzerine; kendim için tercih ettim diyemedim. Anneme.
Ne tartışmalarla tercih etmiştim oysa
Söyleyemedim anneme!
Çünkü: bana ait iki hayallerini de ellerine vermiştim.
Her şey ben tatilden döndükten sonra değişti.
Önce beni en çok seven meslek hocam dışladı.
Her fırsatta çok çirkinleştiğimi söyledi, Annem geldi hep aklıma.
Gericiliği niçin tercih ettiğimi sordu durdu!
En çokta beni, Ailen mi baskı yaptı kızım? Diye
Başımı okşaması incitti.
Her geçen gün çirkinleşti dünyamda.
Başka baskılarda gördüm.
Her gün ağlıyordum…
Deli kız, şımarık kız gitmiş,
Ağlayan ve sorgulayan bir kız gelmişti dünyaya
Yaz tatilimi anneme; anne beni bu halimle fazla sevme diye geçirdim.
Sen benim parçamsın kızım! Diyordu.
Bilmiyordu ki! Onların hayalleri,
Benim inançlarımla çarmıha gerilmişti. Sinsice
Bir üst sınıfa geçmenin heyecanı ile gittim okuluma.
Bir görevli! Bacı bizi zor durma sokmayın ne olur.
Diye: kovuyordu! Beni okulumdan, başı önüne eğilmiş bir şekilde.
Bura benim okulum! Ondört yılımı verdim. Ne hakla, ne hakla hı…
Beni ne hakla kovuyorsunuz? Diyemedim. İlk seferinde.
Öyle zoruma gitmişti ki! Saatlerce kapıda otura kaldım.
Babamın okul hayalleri hücum etti üzerime.
Ağladım saatlerce… Bavulumu toplayıp, terminale kadar
Hayalleri ile inancımı savaştırdım. Ailemin ve benim.
Durdum! İçimden, savaşmalısın.
Bu ülke senin dedim. Zaman senin dedim.
Çok acı çektim. Çok acı abi dedi ve sustu…”
— Ben gerisini biliyordum. Ama kulaklarımı ona sunmuştum.-
Parmaklarına dolayıp kızımın saçlarını,
Usuldan bırakıyordu, yukarı kaldırıp parmaklarını.
İçini çekti derinden: “benimle aynı kaderi paylaşan yeni kızlar tanıdım.
Okul kampusunda buluşup, beraber tepki veriyorduk.
Beraber ağlıyorduk. Ortak hayallere, aynı kaderde!
Artık, utanarak bizi kovan görevliler bile sertleşmişti.
Babam bir gün telefonda; yaramaz bir şeyler yok değil mi? kızım diyordu.
Bende yok babacığım derken. Babam; kızım sen her şeyin iyisini bilirsin diyordu.
Beni akşam televizyonda görmüşler oysa. Oturma eyleminde.
İkimizde saklamıştık haftalarca olan biteni birbirimizden.
İki hayalinin birinden, vaz geç baba diyemiyordum.
Zaten telefonda, sen her şeyin iyisini bilirsin demişti.
Dönem sonuna doğru yirmi kız okuldan atılmıştık.
Babama diyemedim. Yaz tatili bitene kadar.
Kızım bir yıl sonra doktor olacak, diye duyurmuştu fabrikada.
Tekrar okula müracaatlar, mahkeme falan olmadı bir türlü.
Çarmıha gerili hayaller ezdi beni!
Bir arkadaşından öğrenmiş babam, okuldan atıldığımı.
Annemde mahallede çıkan laftan sözden anlamış
Disiplinsizlikten okuldan atıldı deniliyormuş.
Hayallerine sahip çıkar gibi, sahip çıktılar bana.
Çarmıha gerili hayaller ezdi oysa beni.
Aynı sınıfta bir arkadaş, evlenmek istedi benimle.
Bense bir kızım olur diye korktum, evlilikten.
Ya kızım olursa.
Selam olsun inanci ile hayatini kuranlara
ve Rabbine itaati rehber edinenlere...
ahmet hoca- Üstün Rütbeli Üye
- Mesaj Sayısı : 133
Yaş : 50
Nereden : tokat
Points : 126
Kayıt tarihi : 27/01/09
Geri: Başörtüsü Madurlarına Armağan‏
Musluman bi ulkede bu skntilari yasamak,yasandigini bilmek gercekten cok uzuntu veriyor . Dusunuyorum ama aciklama bulamiyorum. Bizki % 99 hristiyan olan bi ulkede musluman Turkiye'de hayal edemedigimiz kadar ozguruz. Egitim hakkimiz sinira tabir degil. Ben anlamiyorum. Bu sorunun'da çozume ulasacagina inanmiyorum. Kendime Soruyorum acaba kac genc kiz vazgecti,kac kizin umutlari kirildi. Bu zihniyet kabul edilecek gibi degil. Dinin gerektigini yapmak hor gorulmekse,bu nasil kabul edilir. ve Kim odeyecek o Kizlarin hakkini.
Geri: Başörtüsü Madurlarına Armağan‏
Aynı sıkıntı hergün beynimi kemiriyor.Örtünmede farz ilimde.Çocuğuma hangisini önersem.Hangisi ALLAH rızasın uygun acaba.Biri namusun inancın timsali diğeri diğeri herşeyin özü.
keremyunal- Rütbeli Üye
- Mesaj Sayısı : 96
Nereden : istanbul/beykoz
Points : 54
Kayıt tarihi : 11/08/07
Geri: Başörtüsü Madurlarına Armağan‏
tabiki dostlarım nerde ve nerede olur ise olsun müslümanların böyle bir olaylarla incimesi tüm müslümanları üzer ve incitir benimde bir kızım var orta okuldan sonra kendisi kapanacağını ifade ederken kızım inancımızın temel unsurlarından biri örtünmek ben senin örtünmeden yanayım ancak okumak tahsil yapmakta ilim de enaz onunkadar takdir senin ve kızım kapalı tahsilini devam ettiriyor bir yıl askeriyde maaşlı staj gördü servislerine binerken açmak zorunda iş yerinde açmak zorunda üniversiteyede yine aynı bu vaziyet ilimini ve tahsilini tamamlamya çalışıyor bunların bir sorumlusu olması gerekmezmi var ama kimsenin işine gelmiyor galiba bundan sonraki yazacaklarımı yazmıyorum kimseyi huzursuz etmemek için yoksa yazacağım bir iki kelime olacak tabi tabiki siyasete girceğinden yazmıyorum başka bir şeyden değil zaten de bu bizim yazdığımız konulardan pekde rahatsız olan yok gibi ahmet hocam bir öyküsünü anlatmış Hocam inşallah bir gün bu mahduriyetimiz gider dileği ile sevgilerimle
Taştan DİLER- Moderator
- Mesaj Sayısı : 940
Yaş : 69
Nereden : ANKARA
Points : 224
Kayıt tarihi : 29/01/07
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
2/3/2022, 19:16 tarafından turanyunal
» ALANYURTLU SÖZLÜK
12/10/2021, 17:18 tarafından Turan YUNAL
» 319 40 yıllık fotoğraf bunlar kim
10/4/2017, 11:30 tarafından turanyunal
» Ehtibar halamız hakkın rahmetine kavuştu
26/2/2015, 19:20 tarafından turanyunal
» Mustafa yunalın cd si
17/1/2015, 11:05 tarafından turanyunal
» İzzetdin bilgenin torunu
16/7/2014, 18:19 tarafından turanyunal
» PROGRAM İNDİRME SİTESİ
30/4/2014, 14:06 tarafından Mustafa YUNAL
» Satılmış KARADUMAN vefat etmiştir
25/3/2014, 15:45 tarafından namuk cinar
» Eşref zeytun
25/3/2014, 15:44 tarafından namuk cinar
» kevser ayhanın vefatı
12/2/2014, 06:55 tarafından namuk cinar
» Reşit KANAL ın vefatı
12/2/2014, 06:53 tarafından namuk cinar